Ying Yang: İçimizdeki Mücadele

Küçük bir çocuk, büyükbabasının yanında duran siyah ve beyaz balıkları dikkatle izliyordu. Akvaryumdaki balıklar sanki birbirlerine meydan okuyormuş gibi sürekli hareket halindeydi. Çocuk, gözlerini büyükbabasına çevirdi ve merakla sordu:
“Dede, neden bu siyah ve beyaz balıklar birbirlerini sürekli itiyor?”
Büyükbaba, bir an durup balıklara baktı ve hafifçe gülümsedi.
“Bu balıklar tesadüfen seçilmedi,” dedi. “Onlar benim için çok özel.”
“Ne kadar özel olabilir ki? Hem neden biri siyah, diğeri beyaz?”
Büyükbaba, çocuğun gözlerine baktı. “Biri iyiliği temsil eder, diğeri kötülüğü,” dedi. “Tıpkı içimizde olduğu gibi.”
Çocuk şaşırmıştı. “Ne demek istiyorsun, dede?”
“İyilik ve kötülük, her insanın içinde vardır,” diye açıkladı büyükbaba. “Tıpkı bu balıklar gibi, sürekli hareket eder, sürekli mücadele ederler.”
“Peki,” dedi çocuk, “bu savaşın kazananı kim olur?”
Büyükbaba ciddi bir ifadeyle çocuğa döndü. “Hangisini daha çok beslersen, o kazanır.”
Çocuk bir an düşündü ve sonra heyecanla sordu:
“Yani siyah balığı daha çok beslersem o mu kazanır?”
“Kesinlikle,” dedi büyükbaba. “Ama unutma, iyilikle kötülük her zaman içinde var olacak. Önemli olan, hangisini kazanmasını istediğin.”
“Beyaz balık kazansın isterim,” dedi çocuk kararlılıkla.
Büyükbaba gülümsedi ve elini çocuğun omzuna koydu. “Bu tamamen senin seçimindir, evlat. Unutma, seçimlerin kim olacağını belirler.”
Çocuk, büyükbabasının sözlerini aklında evirip çevirdi. Balıklara bir kez daha baktı. Siyah ve beyaz balık, akvaryumda dönmeye devam ediyordu. Ama artık çocuk için bu sadece bir balık kavgası değildi. Bu, hayatının en önemli dersiydi.