Gücün Dersi: Baba ve Oğul Hikayesi

Bir baba ve küçük oğlu güneşli bir günde orman yolunda yürüyordu. Baba, 40’lı yaşlarında, kısa siyah saçlı ve hafif sakallıydı. Üzerinde mavi bir gömlek ve bej pantolon vardı. Yanında yürüyen 8 yaşındaki oğlu ise kırmızı bir tişört ve kot şort giymiş, yüzündeki yuvarlak gözlüklerle dikkatle etrafa bakıyordu. Küçük çocuk, babasının elini tutarak yürürken her şeye merakla bakıyor, yolun kenarındaki taşları ve yaprakları inceleyerek sorular soruyordu.
Yolun ilerisinde baba büyükçe bir taş gördü ve hafif bir tebessümle oğluna dönerek dedi ki:
“Bak, şu taşı kaldırabilir misin?”
Oğlu heyecanla taşı incelemek için çömeldi. Küçük ellerini taşın kenarlarına yerleştirip bütün gücüyle kaldırmaya çalıştı. Tüm vücudunu taşın üzerine veriyor, ayakkabılarıyla toprağa iyice basıyor, yüzü kızarıyor ama taş yerinden bile oynamıyordu. Gözlükleri burnunun ucuna kadar kaymıştı, ama çocuk azmini kaybetmeden bir kez daha denedi. Sonunda, nefes nefese kalarak babasına baktı ve dedi ki:
“Kaldıramıyorum.”
Babası, sakin bir sesle sordu:
“Tüm gücünü kullandığından emin misin?”
Çocuk biraz öfkeli bir ifadeyle cevap verdi:
“Evet, kullandım!”
Baba bu sefer daha sıcak bir tebessümle eğildi ve oğlunun omzuna dokundu:
“Hayır, tüm gücünü kullanmadın. Çünkü beni yardım etmeye çağırmadın.”
Baba ve oğul birlikte taşı kaldırdılar. O an çocuk, güçlü olmanın sadece kaslarla ilgili olmadığını, gerektiğinde yardım istemenin de bir güç olduğunu anladı. Babasıyla taşın başında dururken bu küçük ama önemli ders kalbine kazındı.