Aşk

Mor Menekşe: Sevginin Çiçeği

Daha yeni evlenmişlerdi. Evliliklerinin ilk aylarında, işler hayal ettiklerinden çok farklı bir hal almıştı. Küçük anlaşmazlıklar hızla büyüyüp kavgaya dönüşüyor, eski neşeli günlerini özler olmuşlardı. Aslında birbirlerini seviyorlardı, ama bu sevgi, aralarındaki sorunların gölgesinde kalıyordu.

Bir akşam, evliliklerini gözden geçirdikleri bir sırada, mutfakta otururken adam sessizliği bozdu.
“Bir şey denemek istiyorum,” dedi. “Mutfaktaki masaya bir saksı çiçeği alalım. Eğer bu çiçek bir ay içinde kurursa, belki de evliliğimizi gözden geçirmeliyiz. Ama eğer çiçek büyür, yaprakları yeşerirse bu evliliğin kurtarılmaya değer olduğunu kabul edelim.”

Kadın önce şaşırdı, ardından gülümsedi.
“Pekala,” dedi. “Çiçek güzel bir fikir.”

Ertesi gün birlikte bir çiçekçiye gittiler. Kadın, minik yapraklarıyla dikkat çeken mor bir menekşe seçti.
Menekşeyi mutfaktaki masaya koydular. Bu noktadan sonra, ayrı odalarda kalmaya karar verdiler.

Bir hafta geçti. Menekşe, önce yapraklarını daha canlı bir yeşile çevirdi. Ardından ilk tomurcukları belirdi. Nihayet bir sabah, menekşe küçük ama göz alıcı mor çiçeklerini açtı. Bu görüntü, hem mutfağa hem de çiftin içine bir umut ışığı getirdi.

Bir gece, ikisi de mutfakta karşılaştılar. Ellerinde birer sulama kabı vardı. Birbirlerini görünce durakladılar, sonra göz göze geldiler ve gülümsediler.

Bu hikaye “Kıssa Hikaye” sitesine özel yazılmıştır. İzinsiz veya linksiz paylaşılamaz.

Buse Albaba

Buse Albaba

Hikayeci Hakkında

Buse Albaba, yaşam ve kişisel gelişim üzerine yazılar yazan deneyimli bir yazar ve internet editörüdür.

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunları da beğenebilirsin

Aşk

Denizle Gökyüzü Arasında Kalan Sevdalar

Bir gün bir balık, denizin derinliklerinden göğe uzanan bir rüyaya kapılır: Yukarılarda süzülen bir kuşun pırıltılı kanatları gözlerini kamaştırır. O
Aşk

Tuzlu Kahve: Tatlı Bir Aşkın Hikayesi

Partinin telaşı arasında onu fark etmişti. Kalabalığın ve canlı müziğin ortasında o, adeta zamanın durduğu bir an gibiydi.