Bulutlar, Ağaçlar ve Güneş: Genç Bir Kızın Yolculuk Hikayesi

Genç bir kız, babasıyla birlikte uzun bir yolculuğa çıkıyordu. Yol boyunca otobüs camından dışarıyı izlerken birden heyecanla bağırdı:
— Baba, bulutlara bak! O kadar güzel ki, sanki pamuk gibi gökyüzünde süzülüyorlar!
Babası, kızının bu heyecanına tebessümle karşılık verdi, onun ilk kez gördüğü şeylere duyduğu hayranlığı izledi. Bir süre sonra genç kız tekrar coşkuyla seslendi:
— Ağaçlara bak, baba! Ne kadar büyükler ve güçlü görünüyorlar!
Baba, kızının mutluluğuna sessizce eşlik etti, gözleri dolmuştu. Yol boyunca genç kız, gördüğü her detayı sevinçle paylaşıyordu. Bir süre sonra, gözlerini uzaklara dikti ve büyülenmiş bir sesle dedi ki:
— Baba, güneşe bak! Işığı her şeyi nasıl da aydınlatıyor…
Otobüsün arkasında oturan yaşlı bir adam, genç kızın bu sevinçli bağırışlarından rahatsız olmuş gibiydi. Babaya dönerek sessizce fısıldadı:
— Beyefendi, kızınızı bir doktora götürmelisiniz. Bir sorunu olabilir.
Baba, yaşlı adama nazikçe dönüp içten bir gülümsemeyle yanıt verdi:
— Endişelenmeyin, o zaten bir doktordan dönüyor. Kızım doğuştan görme engelliydi ve ameliyatla gözleri yeni açıldı. Şimdi dünyayı ilk kez görüyor.
Herkesin bir hikayesi var. Ne çabuk yargılıyoruz insanları, değil mi? O kadar hızlı kararlar veriyoruz ki, insanların yaşadığı yolculukları ve hikayeleri görmeden onları anlamıyoruz. Belki de her insanın dünyasında keşfedilecek bir mucize vardır.